Vakfıkebir İlçesi Körez Mahalle Camii İmam Hatibi Mithat Güdü, Mahalle Muhtarı Hasan Ömür ve cami temsil heyeti üyelerinin birlikte organize ettikleri ve Mahalle halkının katılımıyla bu yıl sekizincisi düzenlenen arife günü programında Kur’an-ı Kerim okundu ve topluca dua edildi. Körez Mahalle Mezarlığında arife günü programı düzenlendi Programda bir konuşma yapan İmam Hatip Mithat Güdü şunları söyledi: “İlkini 2010 yılı ramazan bayramı arifesinde gerçekleştirdiğimiz, arife günleri mahalle mezarlığımızda topluca Kur’an-ı Kerim okuma programımızın dördüncü yılında sekizincisini icra ediyoruz. Bizim, hayatta olan anne-baba, eş-dost, arkadaş, akraba ve komşularımıza karşı bir takım vazifelerimiz olduğu gibi; vefat eden başta yakınlarımız olmak üzere bütün din kardeşlerimize karşı da vefa borcumuz ve sorumluluklarımız var. Bu amaçla bu gün, arife günü de olması hasebiyle, kabir ziyaretlerinin ehemmiyetine de binaen, vefat eden yakınlarımızı, okuyacağımız Kur’an-ı Kerim vesilesiyle hem rahmetle anmak, hem de onlara dua göndermek amacıyla burada toplandık. Allah’ın rahmeti hem ölüler için, hem de diriler içindir. Sadece ölenlere rahmet dilenmez; dirilere de rahmet dilenir. Yani ölenlerimizin de Allah’ın rahmetine ihtiyacı var, dirilerin yani bizlerinde rahmete ihtiyacımız vardır. Yine vefat edenlerimizin duaya ihtiyacı olduğu gibi bizimde birbirimizin duasına, yardımına her zaman ihtiyacımız vardır. Körez Mahalle Mezarlığında arife günü programı düzenlendi1 Bu vesile ile ayrıca yarın idrak edeceğimiz bayram günü öncesi bir araya gelmenin, birlik-beraberlik içerisinde Kur'an okuyup dua yapmanın da heyecanını bu mübarek günde birlikte yaşamış oluyoruz. Toplulukta rahmet, ayrılıkta azap vardır. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de, “Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın, parçalanıp ayrılmayın” buyurmaktadır. Bayramları da fırsat bilerek aramızdaki dargınlık ve kırgınlıkları izale edelim. Biliyoruz ki, dünya fânidir. Her yeni eskiyecek ve her konan göçecektir. Her nefis mutlaka ölümü tadacak, bu dünya hayatı sona erecek ve âhiret hayatı başlayacaktır. Ve herkes bu dünyada yapıp ettiğinden hesaba çekilecektir. Yakınlarımızdan ve dostlarımızdan birçoğu, şimdi âhiret âleminin ilk durağı olan kabirlerinde bizi beklemektedirler. Bizde onların yanına gideceğiz. Bir insanın ölmüş olan yakınlarını, dostlarını, sevdiklerini ve hayatı birlikte paylaştığı arkadaşlarını unutması mümkün değildir. Bunun için onların kabirlerini ziyaret etmeyi bir vefa borcu bilir ve bu ziyaretlerle de vicdanı teselli bulur. Kabirdekiler ziyaretlerine gelenlerden haberdar olup, verilen selâmı alırlar, yapılan duadan istifade ederler. Yakınlarımızın ölümü durumunda onlara duâ etmek, onlara gönderebileceğimiz en makbule geçen hediyedir. Kabir ziyaretinin gece ya da gündüz, şu ya da bu vakit gibi belli bir zamanı yoktur. Kabirler her zaman ziyaret edilebilir. Ancak kabir ziyaretlerinde ölülerden bir şey istemek, imdat dilemek yoktur, sadece selâm ve dua vardır. Kabirde ki kişinin başkasına bizzat bir fayda vermeye veya bir zararı gidermeye gücü yetmez. MIT_4393 İsrafa kaçarak gösterişli mezarlar yapmak, dini yönden doğru değildirHerhangi bir fazileti ve sevabı da yoktur Kabirlere yapılacak masrafların, sadaka olarak fakir ve muhtaçlara dağıtılması, ölü için daha hayırlıdır” şeklinde konuştu. Programa katılan mahalle sakinleri ise yaptıkları açıklamada; "İlk olarak 2010 yılı Ramazan Bayramında gerçekleştirilen ve sonraki yıllarda her iki bayram arifesinde de, mahalle mezarlığımızda topluca okunan Kur’an-ı Kerim ve yapılan duanın adeta tadı damağımızda kaldı. Bu günü özlemle bekliyoruz. Geleneksel hale getirdiğimiz çok güzel bir uygulama oldu. Öncelikle camimizin görevlisi Mithat Güdü Hocamıza, Muhtarımız Hasan Ömür’e ve organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz" dediler.