Diyanet İşleri Başkanlığı’nca düzenlenen ‘Her Kursun Yetim Bir Kardeşi Olsun’ Projesi kapsamında Vakfıkebir Müftülüğü tarafından ‘Her Sınıfın Yetim Bir Kardeşi Olsun’ uygulaması başlatıldı.

İlçede başlatılan ve geniş çevreler tarafından takdir gören uygulama ile ilgili olarak bir açıklama yapan Vakfıkebir Müftüsü Hüseyin Köksal, yetimlerin bu topluma emanet olduğuna dikkat çekerek, “ Allah’u Teâlâ o çocukların babalarını kendi yanına alırken çocukları da topluma emanet etmiştir. Yani toplum bu çocuklara sahip çıkacak. Bir şekilde Allah’u Teâlâ onların işini görür.  Biz olamazsak bir başkasını Allah’u Teâlâ oraya getirir ve neden yardım yapmadınız diye sorar. Onun için biz de toplumsal sorumluluk adına burada hizmet ediyoruz. Evet, Kur’an-ı Kerim öğretiyoruz. Dini bilgiler öğretiyoruz. İtikat ve ibadet esaslarına yardımcı oluyoruz. Dini rehberlikte bulunuyoruz. Aile değerleri ile ilgili vatandaşımızı, kardeşlerimizi ve halkımızı bilgilendiriyoruz. Bunun yanında bu söylediklerimizi bir yönüyle de hayata geçirme bağlamında yardımlaşmayı, gözetip kollamayı da esas alıyoruz. Çünkü yetimler ve öksüzler de mağdur olan kesimdendir” dedi.
 
“YARAYA MERHEM OLMAK İSTİYORUZ”
Yetimin babadan, öksüzün ise anneden mahrum olanlar gurubuna girdiğinin altını çizen Müftü Köksal, genel olarak kazancı sağlayanın baba olması hasebiyle yetimi daha çok ön plana çıkardıklarına vurgu yaptı. Köksal, “Uygulamayı biraz daha geniş tuttuk ve her sınıfın bir yetimi olunca bir de öksüzü olsun istedik. Kur’an Kursu hocalarımız bu öğrencilerimizle ve çocuklarımızla ilgileniyorlar, ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Ayrıca ceplerine bir miktar da harçlık koyuyoruz; bu çocuklarımız gelecek ve daha sonraki aylarda da ihtiyaçlarının karşılanacağını biliyorlar. Ramazanda da lokal olarak bu hizmetlerimiz devam edecek. Bilhassa ramazanda bu yardımları biraz daha fazlalaştırabiliriz. Okulların açıldığı zamanlarda da yine bu yardımları fazlalaştırabiliriz. Dolayısı ile yaraya merhem olmak istiyoruz” şeklinde konuştu.
 
“YETİM VE ÖKSÜZLER NASIL BELİRLENİYOR?”
Çevredeki yetim ve öksüzlerin belirlenmesinde din görevlileri ile onların tanıdıklarından faydalandıklarını ifade eden Müftü Köksal, “Okullara da sorduk. Bu yılki çalışmaya esas olması açısından geçen yılki ‘Kutlu Doğum Haftası’nda tesbit edilen 45- 50 dolayında yetim ve öksüz belirlemiştik. Çalışmalarımızda yetimlerin küçük kardeşlerini ve ailedeki kişi sayısını da göz önüne alıyoruz ve böylece yardımların daha da genişlemesini sağlıyoruz. Diyanet Vakfı kanalı ile bir zekat ve fitre fonu oluşturduk. Gecen yıl kardeşlerimiz fona 30 bin TL. Zekât ve fitre bize getirdi. Bu hesaptan ihtiyaç oldukça harcıyoruz.  Aynı zamanda öğrencilerimiz ve öğrencilerimizin velileri bize katkı sağlıyor. Mesela veliler bu sınıfın yetimine biz bakacağız ve ihtiyacını karşılayacağız diyorlar. Hatta bunun yanında kendi çocuklarını alıştırmak ve onları yardıma teşvik etmek amacı ile ellerine verdikleri çüzi miktardaki parayı bu ayki yetim kardeşinizin hissesidir hocana teslim et diyerek çocuklarını da bu anlamda eğitmiş oluyorlar. Çocuklar da bu sayede hayra alışmış oluyorlar. Vermek de başka bir erdemliktir. Çünkü herkes veremez” dedi.
 
“13 YETİM, 1 ÖKSÜZ KARDEŞİMİZ VAR”
4-5-6 yaş grubundan 7 adet küçük sınıfları olduğuna dikkat çeken Müftü Köksal, “Bunların yardım ettiği 6 yetim, 1 öksüz kardeşleri var. Büyüklerden hafızlık Kur’an Kursumuzun da da 5 tane yetim kardeşleri var. Diğerlerinden ise okula giden 12 öğrenci var. Bunların da 1 yetim kardeşi var. Yüzüne okuyan bir sınıfımız var. Onların da 1 öksüz kardeşi var. Toplam da bizim 13 tane yetimimiz, 1 öksüz kardeşimiz var. Hayırlısı ile bu çalışmalarımızı genişletmeyi ve daha çok yetim ve öksüze ulaşmayı hedefliyoruz. İnşallah ihtiyaç duyulan yerde olacağız. Bu yüzden daha çok, teferruatlı bir çalışma sürdürüyoruz. Süreç içinde hane ziyaretleri de yapıyor, öksüzlerimizin evlerini ziyaret ediyoruz. İlgili sınıfın hocası yardımları götürüp teslim ediyor, ailenin ve çocuğun başka ihtiyaçları olup olmadığını soruyorlar. Bunların katkısının ne olması hedefleniyordu? Onların buradan gördüğü sonuç nedir? Bunları önemsediğimiz için onlar bize fikir de veriyor. İstişare ediyoruz; bize şöyle olsun diyorlar. Bizim aklımıza gelmemiş şeyler ortaya çıkabiliyor. Bu ziyaretleri karşılıklı fikir alışverişi yönünden önemsiyoruz. Bu aileler yetim aileleri, öksüz aileleri, kendilerini toplumdan dışlanmış hissediyorlar bazen. Bizde onlara yetim veya öksüz kaldınız ama bu toplumun hepsi bu çocuğun babası ve annesidir mesajını vermeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
 
“ŞAİBEYE KESİNLİKLE İZİN VERMEYİZ”
Yetim ve öksüz çocuklara yardımcı olmak isteyen, bir yetim veya öksüz çocuğa ben de bir katkıda bulunmak istiyorum diyen vatandaşların kendileriyle irtibata geçmelerinin yeterli olacağını hatırlatan Köksal, “Yapılan yardımların hepsi kayıt adlındadır. Kur’an Kursuna olsun, İnşaata olsun, buradaki Kur’an Kursumuza olsun aldığımız 1 TL.’nin bile karşılığında ya makbuz, ya da dekont vardır. Kesinlikle şaibeye izin veremeyiz, buna sebep verecek şeyleri de ortadan kaldırırız.  Açık ve şaffaf olmayı benimseyen bir yapıya sahibiz.  Vatandaşa ne kadar güven aşılarsak bizim için o kadar faydalı olur, hizmetler de o kadar kolay yürür. Vatandaşlarımız sağ olsun duyarlı ve bizlere güveniyorlar. Bu hizmetleri yürütebiliyorsak onların katkılarına borçluyuz. Yüce mevlam yardım ediyor, onları bize yönlendiriyor.  Aldığımız yardımları en iyi şekilde onların adına değerlendirmeye çalışıyoruz. Vatandaşlarımızın yaptıkları yardımları yetişen gençlerimize faydalı olmak adına, onları en iyi şekilde yetiştirmek,  vatanına, milletine, bayrağına, namusuna, şerefine, ahlak kurallarına, örf ve adetlerine, gelenek ve göreneklerine sahip çıkan bir nesil olmaları adına değerlendiriyoruz. Yetiştirdiğimiz çocuklarımız yarın toplumumuza hizmet edecek. Onları iyi eğitmemiz,  iyi yetiştirmemiz lazım. Onları toplundan dışlayamayız. Onlar da bu toplumun bir parçasıdırlar. Ruhen ve bedenen sağlıklı olmaları lazım. Bedenlerini doyuracağız ki sağlıklı olsunlar. Karınlarını doyuracağız ki onların ruhlarını doyuralım. İlgi ve şefkatle onları yetiştirelim ki; onlar da topluma daha iyi hizmet etsin ve faydalı olsunlar” dedi.